"ASKERİMİZ FAKİRDENDİR.."
Bedelli askerlik şöyle oluyor: Parası olanlar, bedel olarak para verip askere gitmiyorlar. Asker olup da arkası "er mektubu-görülmüştür" damgalı zarflarda "Evvela büyüklerin ellerinden öperim..." diye başlayan mektuplar yazmak fakirlere düşüyor. Karanlık dağlarda beklemek onlara kalıyor, o eski türküyü söyleye söyleye:
"Yemen yolu çamurdandır
Karavana bakırdandır
Zenginimiz bedel öder
Askerimiz fakirdendir..."
ASKERLİK BUNUN NERESİNDE?
Nasıl ki; vatan olanaklarından yararlanmak, devlet nimetlerinden faydalanmak, söz söylemek, laf yetiştirmek, en çok parası olanların hakkıysa... "Bedelli askerlik" diyorlar buna. Tanımın içindeki o "askerlik" lafını anlamış değilim bir tek... "Kısa dönem askerlik" içinde, hadi diyelim ki birkaç ay olsun "askerlik" var da, bunun "askerlik" neresinde?.. Böyle "askerliğin" tek askerlik hatırası, vezneye para saymak olmalı...
SADECE PARASI OLAN BEDEL ÖDÜYOR
Doğrusunu isterseniz; uygulanan askerlik sisteminin tümden değiştirilip profesyonel askerliğe geçilmesini... Yoksul-zengin tüm gençlerimizin eşit biçimde bundan yararlanmasını çoktandır hepimiz isteriz. Çünkü o şehit törenlerindeki annelerin-babaların tümünün kasketli, başörtülü ve yoksul oluşları çok şey anlatır bize. Ama sadece parası olanların bedel ödemesi... Yoksulun boynunu büke büke dağlara gidip parasızlığın bir ikinci günahı olarak canını-kanını ortaya koyması... Bu pis dünya düzeninin, paradan yana adaleti midir?.. Yoksa bu güzel vatan; kimisini canını-kanını uğruna verdiği için... Kimisini de parası için mi bağrına basar.
DURMADAN SÖYLENEN TÜRKÜ..
Ama ne yapacaksınız?.. Yine de bir bereli kartpostalı, evinin duvarına ömrünün en şerefli anısı olarak asmak isteyen yiğitlerimiz vardır... Ve o türkü durmadan söylenir:
"Yemen yolu çamurdandır
Karavana bakırdandır
Zenginimiz bedel öder
Askerimiz fakirdendir..."