Belge doğruysa üzülürüm, doğru değilse daha çok üzülürüm

TBMM Başkanı Köksal Toptan, devletin zirvesinde bir gerilimin olabileceğine kesinlikle inanmadığını belirterek, ''Çünkü devletin zirvesinde herkes sorumluluğunun idraki içerisindedir. Devleti yönetenlerin birbirine küs ve dargın olması düşünülemez'' dedi.

Toptan, Kanal A Televizyonunda canlı yayınlanan ''Görüş farkı'' programında gazeteci Ömer Şahin'e gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Toptan, sözlerine, Meclis Binası ve bahçesi hakkında açıklamalarda bulunarak başladı.

Parlamento Binasının Avrupa'daki çok az ülkede olduğunu belirten Toptan, bina hakkında bilgi verdi.

''Ana binadan iki tarafa kol çıkmış. Bu, Parlamentonun milleti kucaklamasının simgesi'' diyen Toptan, Meclisteki Türk Bayrağı'nın, bağımsızlık ve millet egemenliğinin simgesi olduğu için, belli günler de dahil, hiç bir günde yarıya inmediğini söyledi.

TBMM'de gece yarısı kabul edilen bir yasayla, ''sivillere askeri mahkeme yolunun kapatıldığı, askerlere de sivil yargılama yolunun açıldığı'' anımsatılarak, ''Bir yasanın gece ya da gündüz çıkması arasında bir fark mı?'' sorusu yöneltilen Toptan, TBMM Adalet Komisyonu Başkanı olduğu dönemde, tasarı ya da teklifleri görüşürken, bütün ilgili tarafları çağırıp dinlediklerini söyledi.

''İyice tartışılıp, paylaşılabilseydi sorun çıkmazdı''
Köksal Toptan, böyle olduğu için de kabul ettikleri tasarı ve tekliflere kimsenin itirazının olmadığını ifade ederek, şöyle konuştu:

''Burada da iyice tartışılabilip, paylaşılabilseydi sorun çıkmazdı. Keşke bu tartışılan konu, daha önceki saatlerde ya da komisyonda tartışılabilseydi. Böyle bir sorunla karşı karşıya gelmeyecektik... İçeriğine baktığınız zaman; kaygı duyacak, endişe edecek, Türkiye'nin demokratik gelişimi bakımından 'niye bu yapıldı' denebilecek, uygulamada kurumlarımızı sıkıntıya sokabilecek çok önemli bir değişiklik yapılmadı.

Sayın Cumhurbaşkanının bir inceleme süresi var, yasalaşırsa Anayasa Mahkemesi denetimi var. Çok fazla, bu tür noktalara odaklaşıp birbirimizi hırpalamamız lazım diye düşünüyorum.''

Türkiye demokrasisi
''Bu bölgenin en güçlü ve kudretli ülkesiyiz. Bunun nedeni Türkiye demokrasisidir'' diyen Toptan, Türkiye'nin yasa bakımından çok önemli reformlar gerçekleştirdiğini bildirdi.

Köksal Toptan, askerlerin sivil mahkemelerde yargılanması yolunu açan yasal düzenlemenin Anayasa'ya aykırı olup olmadığının sorulması üzerine, ''Onu bilemem, oraya intikal ederse, onu Haşim Kılıç ve arkadaşları tayin edecek'' dedi.

''Bu düzenleme ile Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının korunaksız hale geldiği'' yolunda yorumlar yapıldığının anımsatılması üzerine Toptan, şunları kaydetti:

''Endişe varsa, o endişeleri giderecek bir tartışmanın yapılmasında yarar var. Toplumumuzda, sadece odacıların ve çaycıların dokunulmazlığı yok, herkesin dokunulmazlığı var. Herkesin dokunulmazlığının olduğu bir yerde, TSK gibi çok önemli, günlük siyasetin ve tartışmaların dışında tutulması gereken bir kurumla ilgili hassasiyetlere dikkat etmemiz lazım.

Allah korusun, Genelkurmay Başkanı gidip bir adamı öldürse, o yargılanmaz diye bir şey söz konusu olamaz. Böyle bir şeyle Türkiye karşılaşmadı, bundan sonra da karşılaşmaz.''

Devletin zirvesi
Köksal Toptan, devletin zirvesinde bir gerilimin olabileceğine kesinlikle inanmadığını söyledi.

''Çünkü devletin zirvesinde herkes sorumluluğunun idraki içerisindedir'' diyen Toptan, devleti yönetenlerin birbirine küs ve dargın olmasının düşünülemeyeceğini bildirdi.

Toptan, ''Milli Güvenlik Kurulu bildirisi sizi tatmin etti mi?'' sorusu üzerine, bu konunun tartışma konusu yapılamayacağını belirtti.

Köksal Toptan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Sivil toplum örgütleri, basın, kurumlar, Parlamento, siyasi partiler belli konularda çok sert tartışmalar yapıyorlar. 'Darbe geliyor, muhtıra deniyor.' Bir şeyler söyleniyor. Bunlar, bana göre bizi, özlemini çektiğimiz demokratik olgunluğa yaklaştıran tartışmalardır. Gerilim olarak nitelendirilen bu tartışmalardan böyle bir sonuç çıkarıyorum. Bütün toplumlarda uç ve keskin görüşler vardır. Bu görüşler toplumun çoğunluğunu teşkil etmediği zaman zaten bir sorun yok. Onlar o toplumun renkleri oluyorlar. Darbe düşünebilir, faşizan, komünizan bir düşüncenin sahibi olunabilir. Ama bunlar eyleme dönüşmediği müddetçe suç teşkil etmez. Herkes istediği şekilde düşünebilir. Darbeyi düşünmek düşünce özgürlüğü içerisinde ama, düşünce eyleme dönüştüğü zaman ne olur? O zaman devletin kurumları gerekeni yapar.

Telaş etmeden, çok olayları abartmadan bu uç düşüncelerin varlığına inanmamız, ama eyleme dönüşmesi halinde de bu devletin o eylemi önleyecek güçlerinin, silahlarının olduğunu da bilmemiz lazım. Bizim; mahkemelerimiz, savcılarımız, polisimiz, askerimiz var.''

''Darbe riski yok''
TBMM Başkanı Toptan, ''Bir darbe riski var mı?'' sorusunu yanıtlarken, ''Yok. Bütün tartışmalara baktığımız zaman, herkes birtakım eleştiriler yapıyor. Ama ondan sonra herkes gelip bir noktada duruyor, o durduğu nokta, demokrasidir'' diye konuştu.

Darbe mağduru bir siyasetçi olduğu anımsatılarak, ''Darbecilerin yargılanması'' ile ilgili soru sorulan Toptan, 27 Mayıs 1960 ihtilalinde lise öğrencisi olduğunu belirterek, o ihtilalde ailesinin çok sıkıntı çektiğini söyledi. Köksal Toptan, 12 Eylül Anayasasının kabul edilmemesi için çok çabaladıklarını ifade ederek, ''1982 Anayasasını kabul etmeseydik, o zaman, ciddi şekilde demokrasiye geçmiş olabilecektik'' dedi.

Köksal Toptan, başka bir soru üzerine, Anayasa'nın geçici 15. maddesinin kaldırılması halinde kimsenin yargılanmayacağını ifade etti.

''İrtica eylem planının'' altında imzası olduğu iddia edilen Albay Dursun Çiçek'in dün tutuklandıktan sonra bugün tahliye edilmesinin yargıya karşı güven zedelenmesi yaratıp yaratmayacağının sorulması üzerine Toptan, yargıya güvenmek gerektiğini söyledi.

Köksal Toptan, ''Hakimler ve savcılar da bu memleketin çocukları. Onları biraz rahat bıraksak sanırım iyi olur. Yargının iyi işlediğini, yargının yerine başka bir kurum koyamayacağımızı düşünüp, demokrasiye sahip çıkmamız, kurumlara güvenmemiz, kurumların da birbirine güvenmesi lazım'' diye konuştu.

''Bu işin sonucunu bekliyorum''
''İrtica eylem planı, belge midir, yoksa kağıt parçası mıdır?'' sorusunu da yanıtlayan Toptan, ''Ben işin sonucunu bekliyorum. Belgeyse Türkiye'nin geleceği açısından bir endişem olmaz ama üzülürüm. Bu belge doğru değilse, o zaman belki daha çok üzülürüm. Çünkü sahte ise kağıt parçası ise o zaman bunu ortaya koyanların kötü niyeti var demektir. Kurumlararası çatışmayı sağlamak gibi bir hedefleri var demektir. O daha kötü. Devlet, eninde sonunda bu işin doğrusunu ortaya çıkaracaktır'' şeklinde konuştu.

TBMM Başkanı Toptan, ''Türkiye'de irtica tehdidi olup olmadığının sorulması üzerine, toplumun yüzde 10'luk marjinal bir kesiminin olabileceğini, bunların arasında da irticayı isteyenlerin olabileceğini kaydetti.

''Ülkedeki bir çok kişi bu konuştuğumuz suçlarla ilgili olarak cezaevinde yatıyor'' diyen Toptan, batıda, aykırı düşüncelerin tartışılması için insanların teşvik edildiğini, yabancı devletlerin buna kaynak ayırdığını bildirdi.