Başbakan Recep olmasına Recep de efendi değil

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal parti grubunda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan'la girdiği SEN polemiğine yeni bir boyut getiren Baykal, Başbakan'ın Baykal Efendi açıklamasına atıfta bulunarak "Başbakan'a Recep Efendi diyeceğim ama Başbakan Recep olmasına Recep de efendi değil." dedi.

Bütçe açığı patladı
Baykal sözlerine Erdoğan'a yüklenerek başladı." Sayın Başbakan Meclis'i tatil etmeyeceğiz diye nutuklar attı. Sonra da Temmuz'da tatil edelim diye grup ziyaretleri gerçekleştirdi. Bu da gösteriyor ki AKP ülkenin gündemini yönlendirme konusunda eksiklikleri var. Türkiye'nin bütçesi yok. Bütçe ile ilgili yeni üzüntü verici tablolar açığa çıkıyor. Geçen yıla göre bütçe açığının patladığı görülüyor. Ekonomi sahipsiz. Geleceği öngören program yok. Ekonomi sahipsiz. İşsizlik aldı başını gidiyor." hem Erdoğan'a hem de hükümete yüklendi.

Bir süre önce hükümet teşvik programı açıkladı. İhtiyaçlara cevap vermiyor. Program krizin sarstığı ekonomileri destekleyecek nitelikte değil. Türkiye var olan kapasiteyi kullanamazken sıfırdan yeni yatırım yapılmasına yönelik program açıklanıyor. İşsizlik fonuna göz dikildi. Tutarlı ciddi bir program değil.

Ne konuşuyor bu hükümet
Varolan sanayi kuruluşlarını bir yerden bir yere naklederek işsizlik artacak. Toplum işsiz sayısında değişim olmayacak. Bir program belirlenmiş "15 Temmuza kadar başlayacak yatırımları 1,5 yıllık süre içerisinde destekleyeceğiz." deniyor. Arkadaşlar Meclis Temmuz'da tatile giriyor. Düzeltilmesi gereken bu proje kanuna dönüşmüş değil. Ortada teşvik olarak ilan edilen bir yasal hazırlığın yürütmekte olduğuna dair bilgi yok. Bu ne biçim iş ne konuşuyor bu hükümet. Ortada bir hazırlık yok sadece psikoloji üretmeye yönelik çabalar var.

Hani KREDİ KARTI MAĞDURU yoktu
Dün kredi kartları düzenlemesi yapıldı. Biz seçim döneminde ısrarla düzenleme yapılması gerektiğini ifade etmiştik. Temerrüt faizlerinin yüksek olduğunu düzenlenmesi gerektiğini ifade etmiştik. İşsiz kaldıkları ve mali imkanlarını kaybettikleri için bu borçların ödenemediğini açıklamıştık. Başbakan ne dedi. "Kredi kartı mağdurları" gibi bir ifade kabul etmiyorum demişti. Ama dinlenmedi şimdi ödenmeyen kart borçları kaygı verici noktaya yükseldi. İki kere kanun teklifi verdik. Önce ne dedik faizleri indirin dedik. Bir yıl oluyor. Bu konuda kanun teklifi getirdik. Sonrasında yeninden yapılanma konusunu kanun teklifi olarak verdik. Geçen hafta bu kanun teklifi reddedildi. Sonra aynı kanun teklifi aynı mantık...

Ampülünüz geç mi yanıyor
Bir kanun teklifi bir kanun tasarısı halinde hazırlandı . Bunu neden erken yapmadınız neden ampülünüz geç yanıyor. Bu başbakanı anlayamadık. Ne yapıyor çözemedik. Çökertmemi oynuyor kolbastı mı yapıyor.

Düzenleme hayırlı olsun diyoruz
Bu düzenlemenin yeni bir getirisi yoktur. Geri dönüşü yoktur. Gecikme faizlerini indirmek lazım. Yine bu düzenleme çerçevesinde üzerinde durulması gereken konu kart mağdurları doğrudan bankaya muhatap olmalıdır. Bankalara muhatap olup yükten korunmalıdır. Bankalar kredi kartından aldıkları aidatı resmileştirip 35 TL'ye çıkarılmıştır. Bu 10 TL'yi geçmemelidir. Bu düzenleme hayırlı olsun diyoruz.

Vergi idaresini ortaya koymaya ihtiyaç var
Bir kez daha bir temel noktaya dikkat çekiyoruz. İstihdam üzerindeki vergi yükü prim yükünü indirilmesini öngörüyoruz. İlk iş bu. Bu krizle mücadele için gereklidir. Bugün işsizlik oranlarını görüyoruz. Bu çok yaygındır. Bunu bu düzenlemeyle azaltma imkanı vardır. İndirdiğinizde bu kayıbı kayıt altına alabilirsiniz. Bu konu düşünülsün ve çalışmaları yapılsın... Azalan vergi gelirlerini artırmaya ihtiyaç var bunun için güvenilir etkin bir vergi idaresini ortaya koymaya ihtiyaç var.

Buna diktatöryal sistemlerde rastlanır
Terörle mücadele konusunun daha etkin hale getirilmesi için bir yasal ihtiyaç olduğunu söyleyip yeni bir müşteşarlık önerisi getirildi. Terörle mücadele bir güvenlik ve kamu düzenine indirgendi. Kamu düzeni anlayışına daha diktatöryal sistemlerde rastlanır. Kamu düzeni bir toplumun ortak şekillenmesinde ortaya çıkan bir durumdur. Kamu düzeni bu anlayışla gelişir. Kamu düzeni otorite altında kurulursa diktatöryal bir sistem olur. Daha tasarının başlangıcında bir düzenlemeye dikkat çekmek istiyorum. Dikkat çeken bir başka nokta şu: Terörle mücadeleyi yönlendirecek kuruluşun personeli sözleşmeli personel olacaktır. Devlet iöçerisinde usül erkan bilen insanların dışında kim bilir hangi çerçevelerden geitirilerek sözleşmeli personel kimseler getirilecek siz bu işi götürün denecek. Yani devletin dışında bir kuruma siz bunu götürün diye bürokratik yapılanmaya teslim edilecek.

Yine aynı şekilde bu kuruluşların planlama çalışması ile yetinmeyip uygulama operasyon yapacaklara plan verip şunu yapın deneceği de anlaşılıyor. Bütün bunlar İçişlerine bağlı bir müsteşarlık olarak planlanıyor.

AKP'nin yasama anlayışı
Sahil bölgelerinde belediyelere ait olan imar yetkisinin Bakanlığa verilmesini öngörmüşler bunlar çok akıllı çok kurnaz. Ne zaman istiyorlar .Bunlar CHP'nin eline geçti diye...

Mayınlı arazi ile ilgili konu Cumhurbaşkanının önüne gitti. Hepimizin gözleri üzerinde. Bu konuda Anayasa saygısının onaylanıp gönderilmesi konusunda bekliyoruz. Bu durum anayasaya aykırıdır. Dünyanın hiçbir yerinde bir ülke bu konuda başka devletlere bu teklifi yapmamıştır. Yani sınırda 610 km'lik araziyi başka ülkeye emanet etmenin ekonomik mali anayasal dayanağı olabilir mi? Burada yaşayan insanlar mayınlı dönemlerin acılarını yaşarken yabancılara al sen bunu kullan 50 yıl senin olsun diyeceğiz.

Cumhurbaşkanı'na çağrı
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e çağrıda bulunan Baykal, bu kanun tasarısı Çankaya'dan dönmelidir" mesajını verdi. Bir cumhurbaşkanı buna evet diyebilir mi imza atabilir mi? Sayın cumhurbaşkanı büyük bir sınav veriyor. Bugüne kadar pek çok çevreden insan bu yanlıştır, diyor. Sayın cumhurbaşkanı bunu imzalamamalıdır. Bu konuda kendisine yakışan bir davranış bekliyoruz...

Kayıp 1 trilyon

Baykal Başbakan'ın hesabını sorduğu 1 trilyon için "CHP'ye saldırarak suçlamalardan kurtulmaya çalışıyor" diyerek cevap verdi. Başbakan çeşitli yolsuzluk suçlamalarına maruz kaldığı ve bunaldığı için CHP'ye saldırarak bu suçlamalardan kurtulma anlayışına girmiştir. Bizim değerlendirmemizi yansıtmak yerine suçlamalar yapmaktadır. CHP 1 trilyonun hesabını versin demektedir. Gazeteci arkadaşlar biliyor bu yüzden itibar etmiyorlar... Bakınız. Anayasa mahkemesi bütün siyasi partileri geçmiş dönemler dahil yapılan harcamaları depğerlendirir açıklamalarda bulunur. Bizimle ilgili oalrak bazı harcamalarımızın anayasa mahkemesinin belgelendirilmediği iddiası ile geçmişte yapılan bazı ödemelerin kısılması kararını aldık. Neymiş bunlar diye istedik bunlar net şekilde ortaya çıktı.

Deniz Feneri ve Akman
Geçenlerde RTÜk başkanı için ben temiz bir insan olarak bilirim dedi. Arınç'ın açıklamasına, o onun şahsi görüşü dedi. Bana öyle geliyor ki Başbakan tek başına kabinenin kişisel fikrini temsil ediyor. Ama kendi dışında bütün bakanlar itiraz ediyor.

Dedi ki 5 kuruş Deniz Feneri'nden para girmedi. Girdi girmedi şimdi ben soruyorum .Başbakan hakkında mahkemede isimleri geçen kişileri tanıyor mu tanımıyor mu? Akrabalıkları var mı yok mu? Olabilir. Sen bunları kamuya yararlı dernek ilan etin mi etmedin mi? Acaba AKP'li meclis başkanı bu derneğe TBMM'nin mutfak malzemelerini bağışladı mı bağışlamadı mı? Bu derneğe vergi bağışı getirdiniz mi, getirmediniz mi? Bu derneğin paraları Türkiye'ye taşındı mı taşınmadı mı?

Başbakan Recep olmasına Recep de efendi değil

Baykal Başbakan'la arasındaki sen polemiğine yeni bir boyut getirdi. Erdoğan'ın Baykal efendi sözünü hatırlatan Baykal, Başbakan Baykal efendi diye konuşmaya başlıyor. Sen, siz, sayın'dan sonra geldi şimdi de efendi. Şimdi ben de Recep Efendi diyeceğim. Başbakan Recep olmasına Recep de efendi değil.

AKP ve Gülen'i bitirme planı
Taraf Gazetesi'nin yayınladığı irtica belgesi içinde konuşan Baykal, ORG. Başbuğ'un cevabını takdir ediyoruz. Türkiye'nin Genelkurmay Başkanı cevabını vermiştir. " dedi. Bütün birimleri derhal gerçeği ortaya çıkarmalıdır. Belge neredeyse gelmelidir. Bu konuyu dikkatle izliyoruz.