Bitmeyen dava 12 EYLÜL

Hem sağ hem de sol kesimde büyük mağduriyetlere yol açan darbeden sonra açılan bazı davalar, üzerinden yıllar geçmesine rağmen sonuçlanmadı. 20'li yaşlarda duruşma salonuna girenler bugün 60'ına merdiven dayadı.

Tekrar cezaevine girmenin endişesini taşıyor
Bunlardan biri de Devrimci Yol ana davası sanıklarından Nuri Özdemir. 55 yaşındaki Özdemir, tekrar cezaevine girmenin endişesini taşıyor. Söz konusu davadan 5,5 yıl hapis yatan ve 1987'de tahliye olan Özdemir, Yargıtay'ın bugün yapacağı temyiz duruşmasında yerel mahkemenin kararını onaması halinde 3 aydan 3 yıla kadar hapis cezasıyla karşı karşıya kalacak.

Nuri Özdemir, endişelerini, "Darbeyle birlikte çete üyesi olmak suçuyla yargılandık ve cezaevine girdik. Fakat Yargıtay 1995'te aldığımız cezayı az buldu ve 22 arkadaşımla birlikte hakkımızda ölüm cezası istedi. Sonra da iyi halden cezayı müebbete çevirdiler. 2002'de idam cezası kaldırıldıktan sonra Yargıtay kararı yine bozdu ve yerel mahkemeye gönderdi. Şimdi ne olacağını bilmiyoruz." ifadeleriyle dile getiriyor.

Artık içinden çıkılmaz bir hâl almıştı
Türkiye, 1970'li yılları kardeş kavgasıyla geçirdi. Yüzlerce vatan evladı, ideolojik çekişmelerin arasında hayatını kaybetti. Ülkedeki kaos ve şiddet ortamı, tarihler 1980'i gösterdiğinde artık içinden çıkılmaz bir hâl almıştı. Sanki gizli bir el hem sağ hem sol kesimde şiddeti körüklüyordu. 12 Eylül 1980'de ordu yönetime el koydu. 650 bin kişinin gözaltına alındığı süreçte, 517 kişiye idam cezası verildi. Binlerce kişi işinden, evinden, vatanından oldu. Darbenin ardından açılan davalardan biri de Ana Devrimci Yol'du. Ankara 1 No'lu Sıkıyönetim Mahkemesi'nde 1982'de 574 sanık hakkında "anayasal düzeni zorla değiştirmek" suçlamasıyla dava açıldı. Verilen ek iddianamede sanık sayısı 723'e yükseldi.

20'sinin cezası müebbet
İlk açıldığında mahkemeye ilişkin belgeler 475 klasörden oluşurken, bu sayı daha sonra 750'ye çıktı. Mahkeme 1989 yılında 7 sanığı idam, 39'unu ise müebbet hapse çarptırdı. Dosya, itiraz sonucu 1995'te Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nin gündemine geldi. Daire, yerel mahkemenin 22 sanık için verdiği cezayı az bularak idam istemiyle kararı bozdu. Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 6 Mayıs 1996'da yeniden başlayan duruşmada, 22 sanık idam cezasına çarptırıldı. Sanıkların iyi hal ve yaş küçüklüğü gerekçesiyle bazı indirimler uygulandı. 20'sinin cezası müebbet hapse, iki sanığınki ise 16 yıl 8 aya düşürüldü. 3 Ağustos 2002 tarihinde AB uyum yasaları çerçevesinde Türk ceza hukukunda idam cezası kaldırıldı. Bunun üzerine Yargıtay, yerel mahkemenin kararını yeniden bozdu. Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi, 2006'da 20 sanık hakkında "anayasal düzeni zorla değiştirmek" suçunu sabit görerek yeniden ağırlaştırılmış müebbet hapis, 2 sanığa ise yaş küçüklüğü sebebiyle 16 yıl 8 ay ceza verilmesini hükme bağladı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da bu cezaların onanmasını talep etti. Eğer karar bugün görülecek temyiz duruşmasında Yargıtayca aynen onaylanırsa, en son 1989 yılında tahliye olan ve yaş ortalamaları 55'i bulan 21 sanıktan 14'ü, 3 aydan 3 yıla kadar hapis cezası alacak. Diğer 7 sanık ise daha önce cezaevinde kaldıkları süre yeterli olduğu için tekrar hapse girmeyecek.

12 Eylül artık peşimizi bıraksın
Davanın sanıklarından Nuri Özdemir, tedirgin. Bilinçli olarak kurgulanan bir çatışma ortamının ardından gelen darbenin mağduru olduklarını söylüyor. "1960'tan beri bu ülkede fail-i meçhul cinayetler var. Oraya buraya bomba atıp bunu, yıllarca sağ-sol çatışması olarak gösterdiler. Türkiye'yi sanki gizli bir el yönlendiriyor." diyen Özdemir, darbecilerin bir an önce yargılanmasını istiyor. Yeniden hapse girme ihtimali yüzünden eşinin ve kızının da büyük üzüntü yaşadığını anlatan Özdemir, "12 Eylül artık peşimizi bıraksın." ifadelerini kullanıyor. Türkiye'nin içinde bulunduğu sorunların çözümü için de tek yol olarak demokrasiyi gösteriyor. Özdemir, 22 sanıklı davanın sanıklarından Osman Nuri Ramazanoğlu'nun, sonucu göremeden geçtiğimiz yıl vefat ettiğini de aktarıyor.