Belge yoksa komplo vardır

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ''Silahlı Kuvvetlerin darbe yaptığına dair iddialar sağlam hukuki belgeye dayanmıyorsa ortada komplo vardır, yıpratma kampanyası vardır'' dedi.

16. Uluslararası Eşme Turistik Kilim, Kültür ve Sanat Festivali'ne katılmak üzere helikopterle Uşak'ın Eşme ilçesine gelen Baykal, parti otobüsünden vatandaşları selamladı.

Deniz Baykal, daha sonra, Eşme Belediye Başkanı Ahmet Yıldırım'ı makamında ziyaret ederek, görevinde başarı diledi.

BAYKAL BAŞBUĞ'UN KONUŞMASINI DEĞERLENDİRDİ
Belediyede basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Baykal, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un basın toplantısını değerlendirdi.

Baykal, Orgeneral Başbuğ'un askeri savcılığın gerçekleştirdiği soruşturma sonucunu hukuki dayanaklarıyla izah ettiğini, bir süre önce ortaya atılan büyük suçlamalara dayanak yapılan, Silahlı Kuvvetlerin darbe hazırlığında olduğu izlenimini veren çalışmanın, iddianın belge niteliğinde olmadığını, geçerlilik taşımadığını, o nedenle bu iddiaların ''temelsiz, mesnetsiz ve dayanıksız'' olduğunu ifade ettiğini söyledi.

ORTAYA ATILAN İDDİALAR TEMELSİZ
Askeri savcılığın yaptığı açıklamadan sonra sağduyu sahibi herkesin bu tespitte bulunduğunu ifade eden Baykal, şöyle konuştu:

''Hepimiz olayı öyle görüyorduk. Şimdi şu ortaya çıkmıştır. İçinde olduğumuz aşamada hukuki süreç içinde savcılık herhangi bir davaya konu olabilecek geçerlilikte, itibarda bir belge bulunmadığını, ortaya atılan iddiaların temelsiz, mesnetsiz olduğunu ortaya koymuştur. Bu tablo karşısında tabii Başbakan'ın ve bazı çevrelerin tavrı ilgiyle izlenmeye değer. Sayın Başbakan yine bugün yaptığı açıklamada, sürecin tamamlanmadığını, bu konudaki çalışmaların devam edeceğini, konunun daha sonraki aşamalarını da yakından izleyeceklerini ifade etmektedir.

Öyle anlaşılıyor ki bu aşamada gerçekleştirilen hukuki çalışmanın ortaya koyduğu sonuç Başbakan'ı şaşırtmıştır. Başbakan böyle bir sonuç beklemiyordu, farklı bir değerlendirme içindeydi. Başbakan, belgenin yayınlandığının ertesi günü parti kongresinde ciddiye alarak, buna itibar ederek, önemseyerek, bunun geçerli belge olduğunu kabul ederek, Silahlı Kuvvetlere karşı ağır iddialar, ithamlar ifade ederek değerlendirme yapmıştı.

Başbakan'ın bu konudaki anlayışının o belgenin geçerli olduğu, o kağıtta ifade edilenlerin anlam taşıdığı anlayışına dayalı olduğunu biliyoruz ama bu anlayışı yaşanan hukuki süreçte kanıtlanamamıştır, çökmüştür. Bunun geçerli olmadığı ortaya çıkmıştır.''

-''BELGE YOKSA KOMPLO VARDIR''-
Deniz Baykal, mevcut aşamadaki hukuki incelemenin, ortaya atılan iddianın geçerli olmadığını ortaya koyduğunu belirterek, şöyle devam etti:

''Başbakan 'Bu süreç bitmedi gerisi var' diyorsa derhal hukuki tespitle, bu iddiaların geçerli bir hukuki belge olduğunu ortaya koymak durumundadır. Yani siyaset yapılacak bir alan değildir. Burada hukuk konuşmalıdır. Ciddi hukuki gerçekler ortaya atılmalıdır. Şu aşamada yapılmış hukuki inceleme, ortaya atılan iddianın dayandığı kağıdın geçerli bir belge olmadığını göstermiştir.

Onun geçerli bir belge olduğunu, ortaya atılan görüşlerin belli askeri çevrelerin görüşleri olduğunu Başbakan iddia ediyorsa, bu iddiasını hukuken geçerli bir tespitle kamuoyunun önüne taşımak durumundadır. Taşımadan o kabulle, varsayımla kampanyaya devam etmek bir başbakana yakışmaz. Şu anda yapılan hukuki çalışma ortada belge bulunmadığını, boş iddia bulunduğunu göstermiştir ama bu durumun ortaya çıkardığı bir başka sorumluluk vardır.

Belge yoksa komplo vardır. Silahlı Kuvvetlerin darbe yaptığına dair ortada dile getirilen iddialar sağlam hukuki belgeye dayanmıyorsa ortada komplo vardır, yıpratma kampanyası vardır.''

HÜKÜMET ADIM ATMALI
CHP Genel Başkanı Baykal, bu kampanyanın nerelerden kaynaklandığının, nerelerden destek aldığının, kimler tarafından ortaya atıldığının aydınlatılması gereken temel konu olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

''Hükümetin görevi, eldeki iddiayı hukuken geçerli hale dönüştürecek bilgi, tespit, bulgu varsa bunu ortaya koyup iddianın hukuken geçerli olduğunu kanıtlamaktır. Bunu kanıtlayamıyorsa ki şu ana kadar kanıtlayamamıştır, bundan sonra kanıtlarsa kanıtlasın ama bu kanıtlanmadığı sürece ortadaki komployu, o komplonun arkasında kimlerin olduğunu, kimlerin yaptığını nerelerden güç alarak yaptıklarını, oralara kimler tarafından taşındıklarını ortaya çıkaracak, bu komployu etkisiz kılacak tedbirleri bir an önce almaktır. Bu hükümetin görevidir. Komployu ortaya çıkarmak sadece istihbarat teşkilatlarının ve yargının sorumluluğuna bırakılamaz. Hükümetin öncelikli sorumluluğu içindedir. Hükümet, komplo teşhisinin gerektirdiği adımları hızla atmalıdır.